top of page

The Alchemist - Yacht Rock 2

Güncelleme tarihi: 17 Eyl 2023

Yattayım, hiç kimse bilmiyor...

Lordlar Kamarası (Soldan sağa): Meyhem Lauren, The Alchemist, Action Bronson, Big Body Bes

İyi bir Hip-Hop dinleyicisiyseniz, the Alchemist’i bilmemeniz çok da mümkün değil.


Hikayesi ta 1991 yılında başlayıp günümüze kadar uzanan; Eminem, 50 Cent, Jadakiss gibi piyasanın “ağır topları” diyebileceğimiz isimlerden hem enternasyonel hem lokal birçok isimle çalışmışlığı olan the Alchemist, hiç şüphesiz konu DJ’lik ve prodüktörlük olduğunda akla ilk gelen isimlerden biri. Yeni yetmelerin sevgiyle, eski toprakların ise müzikal becerileri ve yaratıcı sample becerileriyle hatırladığı, neredeyse “mitik” bir karakterden söz ediyoruz.


ree
The Alchemist, simyagerlikle uğraşırken.

The Alchemist, son zamanlarda hatrı sayılır bir süredir New York’un gözbebekleri Westside

Gunn, Benny the Butcher, Westside Gunn başta olmak üzere Roc Marciano, Boldy James, çok sevgili Earl Sweatshirt, çok sevgili Freddie Gibbs ve tabii ki Action Bronson ve tayfası ile sayısız iş birliğinde yer alıyor. Bunların haricinde kendi enstrümantal beat-tape’lerini (bkz. Israeli Salad, The Food Villain, Carry the Fire vb.) yayınlıyor ve aslında kendi “şef dokunuşu” hakkında bizlere bilgi verirken ses yelpazelerimizi şenlendiriyor.



ree
F*ck That's Delicious, Viceland.

Gelelim Action Bronson’ın etkileri üzerine… Gerçek anlamda çok sevdiğim ve sımsıkı takip ettiğim Action Bronson, sevdiği her şeyi en az bir kere de olsa deneme prensibiyle sayısız hobi edindi yakın zamanda. Bunlar arasında önde gelen aşçılık ve lokal lezzetler, sonrasında Amerikan Güreşi, Bodysurfing, Doğu usulü güç antrenmanları, organik zeytinyağı ve şarap üretimi yer alıyor. The Alchemist de tabii ki Meyhem Lauren, Action Bronson, Big Body Bes ve sayısız restoranın konuk olduğu F*ck! That’s Delicious programı sürecinde hep bu ekibin yukarıda da bahsettiğim gibi “Al Amca” olarak yanlarında yer aldı. Bu sürecin sonunda da haliyle hayata olan yaklaşımının, yaş almanın ve piyasanın bir “veteranı” olmanın getirisiyle biraz daha renkli, biraz daha hayatın keyifli taraflarından alınma, biraz daha deneysel işlere başvurduğunu gözlemlemek mümkün. Açıkçası, konu Yacht Rock 2 olduğu zaman bu duruma teşekkür edesim gelmiyor değil.


Albümün Okuması

Yacht Rock 2, adından da belli olduğu üzere konsept üzerine kurulmuş bir albüm. Her ne kadar the Alchemist jazz-vari sample’lar kullanması ile tanınıyor olsa da Yacht Rock 2’de biraz daha Muzak adını verdiğimiz, halk arasında “asansör müziği” olarak bilinen parçalardan ilham aldığı gerçeği öne çıkıyor. Seksenler, Miami Vice, Scarface, karides kokteylleri, şampanyalar ve “kroyum ama para bende” tavrını alıyor, bir blender’a atıyor ve ortaya deniz tuzu kokulu, yumuşacık ve lacivert Polo tişört giymiş bir tablo çiziyor.

ree

Albüm, ortamı ısıtan introsunun hemen ardından, hiperaktifliği ve anlamsız görgüsüzlükleriyle tanıdığımız Big Body Bes’in “It’s Mister Ooh-Ooh-Ooh / I was born drowning in sin / No life jacket could save me” sözleriyle bize tüm bu ciddiyet maskesinin altında “Ne alaka şimdi?” dedirtebilecek bir komedi ile başlıyor. “Tropical Storm Lenny” ile Action Bronson’ın tanıdık gelen “80’ler süperkahramanı” temasıyla özgüveni yüksek ve aksiyon dolu bir sürece adım atıyoruz. Adeta bir operasyona gider gibiyiz, sanki bir narkotik polisiyiz ve bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyoruz. Hemen ardından “Sex in the Fountain-Bleu” ile Meyhem Lauren’in lüks-üstü zenginliği ve patronsu tavırları ile erkek egemen bir dünyada, Rolls Royce’umuzu kenara çekip sürat teknemize biniyoruz.


ree
Buffalo'nun ağır abileri (Soldan sağa): Benny the Butcher, Westside Gunn, Conway the Machine

Ardından gelen parçalarımız Stugots, Boat Shoes, Ocean Prime (ki İNANILMAZ bir sample çalışması var burada) ve Harry O. ile kamaramıza dönüp, lobiye çıkıyor ve kokteyl partisine katılıyoruz. Lüksün hakim olduğu bu manzarada sokaktan geldiğimizi hatırlıyoruz biraz ancak o kadar çaba sonuç vermiş oluyor ve bu yatın sahibi olarak herkesin keyifle geçirdiği bu akşama ev sahipliği ediyoruz. Artık akşam oluyor, çocukları pistten alıyoruz. Pembe-turuncu gökyüzü yerini lacivert ve yıldızlarla dolu serin bir geceye bırakıyor, mekanın sahipleri Griselda geliyor. Benny the Butcher ve Elcamino’nun ağırsıklet flow’ları ile başarı ve güç sarhoşluğu ile günü kapatmaya hazırlanıyoruz yavaştan- derken… Her zamanki göz kamaştıran egosu ve abartılı adlibleri ile Westside Gunn ve efsanevi Conway the Machine aramıza katılıyor. Eastside ile bize hiçbir zaman yüz üstü bırakmayan becerilerini ve ustalıklarını gösteriyorlar. Partinin en eskileri Gangrene ve Big Twins ile albüme kıymet katıp artık the Floating Hotel ile outro’muzu gerçekleştiriyor, birbirimize teşekkür edip “Daha sık yapmamız lazım aslında ya, yapmıyoruz” nidalarıyla yatımızdan iniyoruz.

Evet… Ancak betimlemelerle tadına varılabilecek, ancak alegorilerle bu denli kolay anlatılabilecek bir albüm Yacht Rock 2. Eğer sizin de biraz GTA Vice City oynayasınız, smooth jazz dinleyesiniz ve “denizin yaptığı dalga, köpürtmesi” tribiniz geldiyse, eminim bu albümü çok seveceksiniz. İyi bir hip-hop dinleyicisinin bu albümden alabileceği çok ders, genç prodüktörlerin ise bu albümden alabileceği sayısız ilham var.


Bunlara bayıldım: Uptown Aquarium, Tropical Storm Lenny, Ocean Prime, Sand Castles

Şunları pek sevemedim: Boat Shoes, Stugots


Nihai skorum: 7.5/10

 
 
 

Yorumlar


bottom of page