2024, Spotify ve Tam da Bu Sırada Ben

Çabuk 2025 gelmeden!

Hayatımda bu kadar mutlu olduğum, bu kadar umutlu olduğum, bunların tam zıttı mutsuzluklarla ve umutsuzluklarla da yer yer karşılaştığım, her şey için kendi çapımda olağanüstü çabalar sarf ettiğime inandığım ve her şeye yetişme hırsımı geride bıraktığım bir sene daha olmamıştır.

Tesadüfen çok sık seyahate çıktım, çok çalıştım, çok yol kat ettim, çok hızlı yaş aldım, çok az müzik keşfettim, çok sık giyim tarzımı değiştirdim ve çok endişeye kapıldım. İşim sayesinde de bence sağlam karakterli, iyilik arkadaşlık timsali ve yaratıcılık bombası olan milyon tane insan tanıdım, onlara ayrıca selamlar...

Borsa'ya, endüstriyel tasarıma, parfümlere, viskilere ve eski usul pikaplara (hani şu amfisiz olanlar, illa amfiye bağlı olmak zorunda olanlar) fazlaca merak saldığım bir yıl oldu. Bunun dışında kendi işimi 28 senelik hayatımda ilk kez bu kadar ciddiye aldığım bir yıl da oldu. Sermaye oluşturur oluşturmaz 60'lar Americana'sı bir ev düzmeye çalışacağım. Güneşime özel teşekkürler kuşağı: Senin sayende ve benim hevesimle Büyükada'ya, Türkiye'nin 60'larına, balık kültürüne ve "Takvim Çikolata" denen eğlencelikli ürüne dair çok fazla şey öğrendim. Sevdiğin biriyle vegan pizza da yenebiliyormuş mesela. Bu da yetmedi, asırlar sonra ilk kez kaşarlı tost yedim. Böyle bir lezzeti özlediğime inanamıyorum. Aşka ve gaza gelip hayatımda ilk kez tam da yıl bitmeden Balkanlar'a doğru bilet aldım. Bir de yine senin sayende the Smiths'in ikonik başyapıtı the Queen is Dead'deki en sevdiğim parçanın Some Girls are Bigger than Others olduğunu öğrendim. Çünkü: Bazı kızlar, bazı kızlardan büyüktür ve bazı kızların anneleri, bazı kızların annelerine kıyasla daha büyüktür.

Neyse, bu yazıya Oscar töreni girişi gibi başlamış olsam da niyetim farklı. Bu sefer Spotify Wrapped'ime değineceğiz. E hadi buyrun, 2025 yılı kendini hissettirmeye başlarken biz de çok önemli başka bir işimiz yokmuşçasına benim bu yılımı inceleyelim.

Bölüm Bir: En Çok Dinlediğim Şarkı ve Albüm

Swing your swift sword sister, swing your swift sword now...

Gözümün nuru, arım balım peteğim, beni Jazz'a başlatan o olağanüstü trio Morphine'in Yes albümü benim bu sene en çok dinlediğim albüm olmuş.

En çok dinlediğim parça ise Morphine'in Yes albümüyle aynı isimli parçası Yes olmuş. İki Yes ile uğurluyoruz şakası gelir mi?

Good kadar iyi, belki çok daha iyi bir albüm olduğuna inanıyorum Yes'in.

Sharks gibi dünya dertlerinden kaynaklı paranoyalar ve anskiyetelere değinen, Yes gibi tekerlemelerle gönlümüzü hoş tutan, Whisper gibi ateşli bir aşka davet eden ve Super Sex gibi klişelere kafa tutan birçok eser var. Evet müzikalitesi çok zengin ama içerik olarak da tam bir kısa öyküler derlemesi Yes.

Mark Sandman'in ruhu şad olsun; bu olağanüstü albüme ve albümle aynı isimdeki parçaya herkesi davet ediyorum. Ek olarak, tercih ederseniz albümden önce inceleme yazıma da göz atabilirsiniz: https://www.cherrypopblog.com/post/morphine-yes

Bölüm İki: Bu Senemin İlk Beş'i

Aslında bu senenin birincisinden sonraki dördü diyebiliriz, zira Morphine'in Yes isimli parçası birinci sırada. Diğer eserler ise şöyle...

2 ve 3 numarada Oklou'dan God's Chariots ve Asturias var. Oklou benim bu sene keşfettiğim en nadide değerlerden biri. Ne yazık ki sevmediğim, ısınmayı deneyip ısınamadığım işleri de var ama ulaşması görece kolay melodiler ile çalıştığında gerçekten şaheserler üretiyor. Synth kullanmasını iyi bilen; trap, ambient ve eurodance janrlarında gezinmeyi seven bir prodüksiyon anlayışı var ve hayran olmamak elde değil. Bu iki parça beni tüm yıl götürdü, 70 defa loop'a alsam sıkılmazdım. God's Chariots biraz daha reggaeton ve ambient esintisi olan, aşık bir gece şarkısıyken Asturias biraz daha 90'lar popunu hatırlatıyor. Hatta aklıma Suzanne Vega'nın Tom's Diner'ını getiriyor, ne alaka bilemiyorum.

2025'te sanırım yeni albümü çıkacak, o albümden önce yayınlanan Harvest Sky ve Choke Enough isimli eserlerini ayrıca tavsiye ederim.

4 numarada Heilung'dan Urbani yer alıyor.

Batı Roma geri dönsün furyasına ben de kapılmıştım. Zaten Rome: Total War oynayarak vakit öldürdüğüm bir döneme denk gelmesiyle birlikte Heilung'u tanımak daha da keyifli hale gelmişti. Heilung, temelde Pagan kelimesinin içini açan ve mitlerle tarihe ışık tutmayı amaçlayan bir grup. Druidik folk mu deriz, ne deriz bilmiyorum ama kemikler, dişler, kıllar, geyik derileri, şamanlar ve mızraklarla müzik yapıyorlar.

Urbani de bir Roma lejyonunun ormana konuşlanmış bir Gal kabilesini dümdüz etmeye giderken söyledikleri bir hayali marş. Adım sesleri simüle edilmiş, döneme ait nefesliler kullanılmış, latince bir eser yazılmış, kompleks bir ritm örgüsü tutturulmuş... Daha ne diyebilirim ki?

"Bir dakika ya, Pagan demek çiçek böcek peri demek değil miydi?" diyenlere Alfadhirhaiti ve Hakkerskaldyr'ı tavsiye ederim. Peter Pan'lardan, Tinker Bell'lerden eser kalmıyor. Özel rica: Bu parçayı açın, gözlerinizi kapatın ve ormanda çamaşır yıkadığınızı, sabahın saat 7'si olduğunu düşünün. Dağların arkasından bu marşı ve beraberinde muhtemelen 200-300 kişilik bir lejyonun yaklaşmakta olduğunu duyuyorsunuz.

5 numarada ise Wardruna'dan Pertho bulunuyor.

Wardruna'ya dair özel bir sevgim olmasa da Lyfjaberg, Kvitravn, Herta, Algir - Tognatale, Laukr gibi eserlerini çok seviyorum itiraf edeyim. Eivar'ın sesi, yine Eivar'ın başka bir sesiyle armoni yapınca kendimden geçiyorum.

Wardruna bazen şarkılarını hipnotikleştirmeyi çok iyi beceriyor, sizi ya sakinleştiren ya da katarsise sürükleyen bir transa sokuyor. Pertho bunlardan biri değil, çok daha coşkulu, çok daha kahramanca bir şarkı. Sözleri ezberlemesi de kolay, o yüzden gönül rahatlığıyla evde ya da arkadaş ortamında haykırabilir ve soranlara da Duolingo'dan Norveççe dersleri aldığınızı söyleyebilirsiniz.

Ya da CherryPop Blog okuyorum diyebilirsiniz, orası ayrı...

Bölüm Üç: Geri Kalanlar

Bu senemi şenlendiren diğer birkaç albümü de burada listelemeden edemeyeceğim.

Mutlaka dinleyiniz.

• Uzun süredir Le Mans izlemek isteyen bana kan ve can olan Kraftwerk'in Tour de France'ı

• Amon Tobin'in sizi tam tetematlı bir casusa dönüştürdüğü Chaos Theory'si

• Dean Blunt'ın yaratıcı, havalı, ve depresif ve kompleks Burberry ss24'ü

• Zoot Woman'ın boşvermiş ve "fashionable" Zoot Woman'ı

• Charlotte Adigery ve Bolis Pupul'un tepeden tırnağa sosyal mesaj dolu, fıkır fıkır ve alaycı Topical Dancer'ı

• Yiğidim aslanım ve ebediyete dek fanboy'u olacağım Toro y Moi'nın Hole Erth'ü

• Hipnotize eden, sade ve vurucu Soulwax ritmlerinin birleştiği Nite Versions

Sevgili günlük. Ben, CherryPop Blog CEO'su Kaan Akman olarak...

Bu sene benimle olan, 200'ü aşkın tamamen organik okuma sayılarıyla gönlüme taht kuran, form doldurup üyelik oluşturan, özel mesajlardan albüm incelemesi ricasında bulunan tüm okurlarıma canıgönülden teşekkürlerimi sunarım.

Tamamıyla benim keyfime, enerjime ve zamanıma göre işleyen bu bloğu biraz da olsa dijital ayak izlerinizle şenlendirmeniz, 2025'te de bu bloğu devam ettiriyor olmak için tek gerekçem olacak.

Kızılcıklar oldu mu bilmiyorum ama 2024 kesinlikle bolca kiraz yediğimiz bir sene oldu.

O halde herkese afiyet olsun, yeni yıl şimdiden kutlu olsun!